Denesem de kelimeler yetmeyecektir “Gelecek Turizmde” projesini anlatmaya. Projeyi yaratanlar ya da içinde görev alanlar nasıl tanımlarlar bilmiyorum ama benim özetlemeye çalışacağım hali şöyle; kadın emeğine dayalı sürdürülebilir turizm projelerinin daha geniş kitlelere ulaşmasına önayak olan bir girişim. Arkasında T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes var.
2018 yılı baharında, Anadolu Efes ekibiyle kafa kafaya verip, desteklenen proje noktalarını tek tek ziyaret edip, oraların hikayelerini daha geniş kitlelere anlatmak için projenin elçiliğine soyunduk.
- Bursa’nın Misi köyü ile tura başladık, Buradaki projenin adı “Gel Bir Gün Misili Ol“!
- Çanakkale’de “Troya Kültür Rotası“
- Balıkesir Edremit’te “Nar Kadın ile Edremit’in Yöresel Tatları“
- İzmir Foça’da “Dört Mevsim Foça“
- İzmir Seferihisar “Seferihisar’ın Geleneksel Mutfağı“
- Antalya Demre’de “Likya Yolunda Bir Tarih Molası“
- Denizli Buldan’da “Kuşlar Sizi Çağırıyor“
- İstanbul Şile’de “Ovacık Köyü’nde Bir Gün“
- Ordu Perşembe’de “Perşembe’nin Işıklarını Kadınlar Yakacak“
- Şanlıurfa merkezde “Dünyanın En Eski Tapınağı Göbeklitepe’de Taş İşçiliği“
- Mardin eski şehirde “İpekyolu Misafirevi“
ziyaret ettiğimiz noktalardı. Tamamında amaç yörenin kadın emeğine dayalı turizm faaliyetleriyle kalkınması. Kiminde kuş gözlemi potansiyeliyle bölgeye insan çekme ve konaklama, yemek gibi ihtiyaçların karşılanması var, kiminde büyük şehrin keşmekeşinden bir günlüğünü dahi olsa kaçıp, köy hayatını deneyimleyip yeni hobiler edinme var. Troya ve Likya’daki gibi yürüyüş rotalarına bağlanan projelerin potansiyeli de gezginlerin ilgisini çekebilir.










